id'nin En Sevdiği İblisler

Her iblisin bir görevi vardır. Kimileri oyuncuları çatışmada yeni stratejiler uygulamaya zorlar kimileri kendilerini parça parça ettiğinde muazzam bir haz verir. İblis hiyerarşisindeki en bayağı yaratık bile DOOM'u DOOM yapan detaylardandır diyebiliriz.

Elbette Cehennem'in bazı sakinleri diğerlerine göre daha ölümcül veya ortadan kaldırması zor ama her bir iblisin, onu DOOM hayranlarının en sevdikleri düşmanlar listesinde üst sıralara taşıyacak kendine has, tüyler ürpertici bir cazibesi var. DOOM serisi üzerinde çalışınca bütün kötü yaratıkları eşit derecede seveceğimizi düşünüyor olabilirsin ama id ekibinin de kendi favori listesi var tabii. Neticede onlar da insan!

id Stüdyo Yöneticisi Tim Willits, DOOM'un uğursuz yarı iblis yarı makine kırmasından bahsederken sesi hiç titremeden, "Cyberdemon tüm oyunlar içindeki en iyi bölüm sonu canavarı ve aksini kesinlikle kabul edemem," diyor.

DOOM 3'te baş tasarımcı ve kreatif direktör olarak da görev alan Willits şöyle devam ediyor: "Cyberdemon'ın ayak seslerini duyduğunda yüreğine öyle bir korku salınıyor ki o duyguyu başka hiçbir şeyde bulamazsın."

id'nin Baş Teknik Sorumlusu Robert Duffy ise, "Tüm zamanların en sevdiğim oyun karakteri Hell Knight olabilir," diyor. Aslında şövalyeye çok da benzemeyen bu iri kıyım çılgının özellikle de DOOM 3 ve DOOM (2016) versiyonunu seviyor. Sebebiyse "tam bir vahşi" olmasıymış.

Elbette id ekibinin, en sevdikleri iblisi seçerken belalı olması dışında göz önünde bulundurduğu başka kriterler de var. Cehennem sakinlerinin tekinsiz görünümleri de cazibelerinin birer parçası.

"Gerçekten çok zor, çünkü hepsi öyle eşsiz ve karakterli ki!" diyor Yönetici Yapımcı Marty Stratton. Biraz düşündükten sonraysa, "Nedendir bilmem, Pinky'lerin bende ayrı bir yeri var. Bence çok... komikler. Hele ki ilk oyunlarda. O açık duran koca ağızları, sesleri... Her şeyleri çok şahane, çok komikler işte," diyor.

En sevdiğin iblisi seçmek zor bir iş halini aldığında yapılabilecek en iyi şey, olaya DOOM Slayer'ın gözünden bakmak. Yani deşip parçalaması en çok keyif veren hangi zavallı serseriydi diye düşünmek.

Hâlâ id Software'de çalışan ve ilk DOOM'da sanatçı olarak görev alan Kevin Cloud, "Yeşil saçlı Mutant Uzay Savaşçılarının ölüşü çok hoşuma gidiyor. Öylece parçalanıyorlar," diyor. "Kafatasının tepesinin uçup yuvarlandığı ve adamın buum diye gittiği o ölümcül patlama bence şahaneydi.”

"Öldürmekten en çok zevk aldığım DOOM II'den Chaingunner'dı (kendisi Eski Komando veya Ağır Silahlı Tip olarak da bilinir)," diye ekliyor Baş Seviye Tasarımcısı Jason O'Connell. O da durumu aynı sıfatla özetliyor: "Parçalandığı sahne gerçekten şahane."

Onları belki zorlu olmalarından, belki yabani ve başka bir dünyadan gelmiş gibi görünmelerinden veya sadece ölüş biçimlerinden dolayı seviyorsun. Ne fark eder ki? En sevdiğin DOOM iblisi konusunda doğru veya yanlış cevap yoktur. Tabii kendilerine nazik yaklaşmaya çalışmadığın sürece... Herhalde çok öfkeli (acımasız ve kaba) olduklarını hatırlatmamıza ve bunun arkasından neyin geleceğini söylememize gerek yoktur?