UnuDOOMadıklarımız #6 - Kilden DOOM 3 Modelleri

Tarafından: Parker Wilhelm

DE_DOOMorabilia_Clay_HERO_1920x870.jpg

Geride bıraktığı çeyrek asırlık geçmişiyle DOOM'un dünyaya bıraktığı iz kendini sadece oyunlarda göstermiyor. DOOM'u bugünkü haline getiren tuhaf, ilgi çekici ve bazıları da son derece nadir olan eserleri ortaya çıkarma yolculuğumuzda bize katıl!

DE DOOMorabilia Clay in-body 1

Kilden DOOM 3 Modelleri

Bir referansı temel alarak çalışmak sanatın çok önemli bir parçası. İnandırıcı, detaylı ve ilgi çekici eserler çıkartmak için gerçek hayatı incelemek gerçekten çok büyük önem taşıyor. Yani, tabii ki de yoldan geçen bir iblisi durdurup senin için modellik yapmasını istemen mümkün değil. Ee, o zaman oyun içinde bir iblis oluşturmaya nereden başlayacaksın?

DOOM 3'in baş sanatçısı Kenneth Scott'ın bu sorun için bulduğu çözüm insanlık tarihindeki sanat kavramıyla neredeyse yaşıt olan kilden geçiyor!

Sanatçıların bir eseri bilgisayar ortamında tasarlamadan önce geleneksel yöntemlere başvurarak konsept çizimler veya heykeller yapması sıra dışı bir şey değil aslında. Scott, sanatçı/model tasarımcısı Seneca Menard ve DOOM 3'ün sanat ekibinin geri kalan üyeleri bu fiziksel modelleri temel aldılar; sonra da, gittikçe popülerleşen model oluşturma programı ZBrush'ı kullanarak modellere dijital ortamda yeniden hayat verdiler. Bu süper detaylı karakter modellerini meydana getiren poligon (çokgen) sayısı 350.000 ila 1.500.000 arasında değişiyordu; 2004 yılında, döneminin son teknolojisiyle yapılan DOOM 3 için bile bu inanılmaz bir miktardı denebilir.

Tahmin edebileceğin gibi, büyük ölçekli bir modelin üzerinde çalışırken tasarımının bütün detayları yansıtmasını istersin; bunun, özellikle de şimdiki kadar hızlı görüntü düzenleme yazılımlarının olmadığı bir dönemde ne kadar zor olacağını bir düşün. Scott'ın projedeki iki yılı boyunca kullandığı bilgisayar, bırak DOOM 3'ün grafiklerini tasarlamayı oyunun kendisini bile açıp oynatamayacak durumdaki 700 MHz'lik bir donanıma sahipmiş.

DE DOOMorabilia Clay in-body 2

Elle şekillendirmenin sunduğu sonsuz olanaklar sağ olsun, Scott özgürce (ve hızlıca) prototipler üzerinde denemeler yaparak şekil verdiği modellerden uygun olanları seçebildi; üstelik bunu, modelleri dijital ortamda tasarlamaya başlamadan çok önce halletti. Neyse ki, Scott DOOM 3 çıkmadan önce ofis bilgisayarını gıcır gıcır bir 3GHz Alienware ile değiştirebilmiş ki bu değişiklikle ilgili olarak kendisi “Hayallerim gerçek oldu!” diyor.

PaylaşPaylaşTüm Makaleler
Hemen AlDaha Fazla Bilgi

Son Makaleler